simdi ben biliyorum ki kafayi yemedim, farkindayim ki hersey ayni...
sen ne yazmissin oyle, ikizlerden birini feda etmek, Can Dundar, hep boyle kultur bulamaci adamlarin pesinden gittin burcu hatirlio musun irazla senin platonik askin kimdi adini unuttum...
kucukken ne kadar kolaydi hersey, pazar olunca sevinirdik nasil olsa pazartesi de sali da ayni seydi bizim icin, hayattaki tek erkek baba dede ve ken di. ken super bir erkekti cunku hep barbie yi severdi, belki de dunyadaki tek esli tek erkek Ken dir. bilmiyorum; ben de butun erkekleri Ken gibi sarisin sanip babama garip garip bakardim, acaba salak miydim? gayet zeki bi cocuktum ama iste o zamandan beri bu erkek ve ask olaylarina kafam yatmiyor, sonra Ken in esmerini yaptilar ben de rahat ettim ` iste bu da benim babam`. sonra buyuduk, bir barbie den cok bir canavara benziodum, yuzumde sivilceler, kocaman bir gozluk, onumde yiginla kitap, zayif bir vucut, asla pembe olmayan bir okul formasi. ama hayat bu deil, aslina bakarsan o zamandan beri hayati pek zorlamam, sorgulamam bu yuzden de bazen ben ne kadar havali duruyorum di mi? ama deilim iste, iste havali sensin. yine bana sacma sapan seyler soyluyorsun sen bilmiyorsun ki ben ne zor bi zaman gecirdim, algilamasi zayifmis salak
evet algilaman zayif aslinda, baya bi zayif algiliosun... sen neden boylesin/ su an sigara icen bi kizla konusur muydun?
ve fonda calan muzik: is someone listening to what I say?